Avrupa Birliği’nin 2024 Schengen vize istatistikleri açıklandı. Türkiye, başvuru sayısında rekor seviyeye ulaşırken; vize reddi oranı, çok girişli vize azalışı ve sınırlı geçerlilikli vizelerdeki artış, Avrupa ile Türkiye arasındaki güven krizinin yeni bir boyut kazandığını gösteriyor.
Avrupa Birliği tarafından yayımlanan son verilere göre, Türk vatandaşlarının Schengen bölgesine yönelik seyahat talebi 2024 yılında tüm zamanların zirvesine ulaştı. 1 milyon 173 bin 917 başvuru ile Türkiye, Çin ve Hindistan’ın ardından dünyada en çok başvuru yapan üçüncü ülke konumuna yükseldi. Ancak bu yüksek talep, vize onayına aynı ölçüde yansımadı.
Her Yedi Başvurudan Biri Reddedildi
2024 yılı boyunca yapılan başvuruların 170 bin 129’u reddedildi. Bu, her yedi başvurudan birinin olumlu sonuçlanmadığı anlamına geliyor. Türkiye’nin ret oranı %14,5 ile Hindistan’la aynı seviyede ve Çin’in %4,5’lik oranının oldukça üzerinde. Bu durum, yalnızca bireysel hayalleri değil; aynı zamanda iş, eğitim, kültür ve sanat alanındaki bağlantıları da sekteye uğratıyor.
Zirveye Tırmanan Başvurular, Düşen Hareket Özgürlüğü
Schengen vizesine yapılan başvuru sayısı son 9 yılda sadece %30 arttı:
-
2015’te 900.789 başvuru yapılmışken,
-
2024’te bu sayı 1.173.917’ye ulaştı.
Vize ret oranlarına bakıldığında ise 2015’te ret oranı yalnızca %3,8 iken, 2024’te bu oran neredeyse dört katına çıkarak %14,5’e ulaştı. Bu da Türk vatandaşlarına yönelik artan şüpheciliğin somut bir göstergesi olarak okunuyor.
Çok Girişli Vizelerde Gerileme
2015’te verilen vizelerin %58’i çok girişli (MEV) iken, bu oran 2022’de %78’e kadar yükseldi. Ancak 2024’te yeniden düşüşe geçerek %64,9’a geriledi. Avrupa’ya sık seyahat eden akademisyenler, iş insanları ve aile bağlantısı olan vatandaşlar için bu düşüş, ciddi bir sınırlamayı temsil ediyor. Türk başvuru sahiplerinin uzun vadeli, esnek seyahat özgürlüklerine yönelik umutları zayıflıyor.
LTV Vizeleri: Artan Şüphelerin Göstergesi
2024’te Türkiye’den gelen başvuru sahiplerine 6.187 adet sınırlı geçerlilikte vize (LTV) verildi. Bu vizeler, yalnızca belirli ülkelerde geçerli. Özellikle 2023’te bu sayı 13.611 gibi rekor bir seviyeye ulaşmıştı. Son yıllarda LTV sayılarındaki artış, Türkiye’ye yönelik vize sisteminde “istisnalaştırma” eğiliminin güçlendiği ihtimalini ortaya çıkarıyor.
Vize Krizi, Siyasal Güvensizliğin Bürokratik Yansıması
Uluslararası ilişkiler uzmanlarına göre Schengen rejimi artık yalnızca bir seyahat sistemi değil; ülkeler arası güvenin ve diplomatik tonun yansıması. Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki siyasi soğukluk, sivil alandaki etkileşimlere doğrudan yansıyor. Vize alamayan sanatçılar, geciken akademik projeler, iptal edilen iş gezileri bu durumun bireysel boyuttaki yansımaları.
Avrupa Hayali Yerini Hayal Kırıklığına Bırakıyor
Avrupa’ya gitmek isteyen gençler, araştırmacılar ve yaratıcı sektör çalışanları, her geçen yıl daha uzun bekleme süreleri, daha fazla evrak talebi ve daha yüksek ret oranları ile karşılaşıyor. Vize almak bir prosedürden çıkıp bir “sınava” dönüşmüş durumda. Özellikle çok girişli ve uzun süreli vizelerin zorlaşması, Avrupa ile kurulan kişisel ve profesyonel bağların sürekliliğini tehdit ediyor.
2024 Schengen vize verileri, Türkiye-Avrupa ilişkilerindeki güven bunalımının bireyler üzerindeki etkisini tüm açıklığıyla ortaya koyuyor. Sayılar net: Başvurular artıyor, ret oranları tırmanıyor, çok girişli vizeler azalıyor ve özel kısıtlamalı vizeler yaygınlaşıyor. Bu tablo yalnızca bireylerin değil, Türkiye ve Avrupa’nın birbirine bakışını belirliyor. Avrupa’nın Türkiye’ye açılan kapısı artık daha dar, daha karmaşık ve daha seçici, en azından Türkiye için.