Cuma, Kasım 22, 2024

 Sivil Toplum Ne İşe Yarar?

 Sivil Toplum Ne İşe Yarar?

Sivil toplumun ve sivil toplum kuruluşlarının Türkiye’de üstlendiği işlev konusunda ne düşünürsünüz? “a-Hiçbir İşe Yaramazlar, b-Pek bir işe yaramazlar, c- Bir şeylere yarıyorlardır herhalde! d- Çok farklı alanlarda faaliyet yürütürler; hayatımıza dokunan önemli işler yaparlar.” Bu soruya yanıt aramak ve bulduğum yanıtı paylaşmak, bir sivil toplum çalışanı, gönüllüsü, habercisi ve aktivisti olarak benim için elzemdi. Bu nedenle, Avrupa Birliği Sivil Düşün destekli “Sivil Toplum Ne İşe Yarar?” adıyla hazırladığım çalışma ile “Türkiye’de sivil toplum kuruluşları ne işe yarar?” sorusuna bulduğum yanıtı ve gerekçelerini  e-book  ile kısa videolarla paylaştım.

 

Sivil Toplum Neden Önemli?

Sivil toplum demokratik bir toplumda hayati bir role sahip çünkü sivil toplum, yasama, yürütme, yargı erki ile medyadan sonra aslında “Beşinci Güç” olarak tanımlanıyor ve aynı zamanda kamu sektörü ve özel sektörün yanında da sivil toplum “üçüncü sektör” olarak tarif ediliyor.

Ancak Türkiye’de sivil toplum Beşinci Güç olacak ya da üçüncü sektör olacak seviyede güçlü değil.

Gelişmiş demokrasilerle kıyaslandığında Türkiye’de sivil toplum düşük bir etkiye ve yaygınlığa sahip.

Sivil toplumun yeterince gelişmemiş ve kapasitesinin sınırlı olması, Türkiye’nin siyasi, sosyal ve ekonomik yapısı ile doğrudan bağlantılı.  Bu alanlardaki tüm sorunlar kaçınılmaz olarak sivil topluma da yansıyor. Dolayısıyla, Türkiye’de sivil topluma elverişli demokratik ortamın varlığı koşulu ile sivil toplum etkin olabilir.

 

Henüz gelişmiş ülkelerin seviyesinde güçlü bir sivil topluma sahip değiliz. 2000’lerin başından itibaren ivme kazanan Avrupa Birliği üyelik sürecinde, mevzuatta yapılan değişiklikler ve demokratik katılıma olanak sunan siyasi ortam sayesinde Türkiye’de sivil toplum da hızla gelişmeye başlamıştı.  Ancak son yıllarda artan kutuplaşma, demokratik sivil alanda daralmaya neden oldu. OHAL süreci ve pandemi kısıtları da sivil toplum üzerinde olumsuz etki yarattı. STK’ların sınırlı kapasitesini rakamlara üzerinden değerlendirdiğimizde, tablo pek iç açıcı değil.

Sivil toplum deyince aklımıza ilk gelen yapılar dernek, vakıf, sendika, oda ve kooperatifler.

Resmi verilere göre, 84 milyon nüfuslu Türkiye’de dernek üye sayısı 12 milyon civarında. Nüfusa oranladığımızda Türkiye’de ortalama 687 kişiye 1 dernek düşüyor. Bu oran gelişmiş ülkelere kıyasla oldukça düşük. Gelişmiş ülkelerde her 10 kişiden ortalama 4 kişi bir STK üyesi iken Türkiye’de her 10 kişiden sadece 1’i bir STK üyesi.  Bu sayılar, Türkiye’de sivil toplum düşük bir etkiye ve yaygınlığa sahip olduğunu teyit ediyor.

 

Neden “Sivil Toplum Ne İşe Yarar?” Çalışması?  

Türkiye’de kamuoyu sivil toplumu ve sivil toplum kuruluşlarını (STK) ne kadar tanıyor? Faaliyetlerinden haberdar mı?

STK’lara ne kadar güveniyor?

Demokratik bir sisteme STK’ların üstlendiği hayati rolün ne ölçüde farkında?

Bir sivil toplum çalışanı, gönüllüsü ve sivil toplum haberciliği yapan bir aktivist olarak, tüm bu sorularla birlikte, STK’ların hayata geçirdikleri faaliyetlerin kamuoyunda ne kadar bilindiğini; nasıl bir karşılık bulduğu ve yarattıkları etkiyi sorguladım.

Ve şahsen, sivil toplumun kamuoyunda yarattığı algıya, küçük de olsa, pozitif bir katkıyı nasıl sağlayabileceğimi düşündüm.

Ortaya, “Sivil Toplum Ne İşe Yarar” adlı bu çalışma çıktı.

AB Sivil Düşün desteğiyle hazırlanan bu çalışmada, 8 farklı hak alanında çalışan sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle görüştüm, faaliyetlerini inceledim. Bu STK’lar Afet Platformu, Ankara Kent Konseyi, Başka Bir Okul Mümkün Derneği, Hak İnisiyatifi Derneği, HAYTAP (Hayvan Hakları Federasyonu) Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı, Kodluyoruz Derneği ve Yeşil Düşünce Derneği

Bu çalışma, sivil toplum kuruluşlarının tüm çeşitliliği ve renkliliğiyle hayatımızın ne kadar içinde olduğuna; yürüttükleri faaliyetlerin geniş kapsamına ve bunların sonucunda yarattıkları sosyal etkiye dair fikir verebilmeyi amaçlıyor.

Özetle, çalışma “STK’lar neler yapıyor?”  ve “yaptıkları ne işe yarıyor?” sorusuna yanıt vermek  için bir girizgah…

Sivil Toplum Ne Demek?

Sivil toplum, kamu ve özel sektörün dışında kalan; üçüncü sektör olarak tanımlanır. Sivil toplum, yasama, yürütme, yargı erki ile medyadan sonra aslında “beşinci güç” olarak da ifade edilir.

Bu nedenle, sivil toplum demokratik bir toplumda hayati bir role sahiptir.

Diğer bir deyişle, Türkiye’de sivil toplum kuruluşları (STK’lar) siyasi aktörlerden, hükümetlerden ve kamu kurumlarından bağımsız olan; kâr amacı gütmeyen yapılardır.

Dernek, vakıf, sivil inisiyatifler, platformlar, ağlar, demokratik kitle örgütleri, meslek odaları (mühendsiler, doktorlar, avukatlar v.b.) sivil toplum kuruluşları arasında sayılır.

 

Sivil Toplum Kuruluşları Hangi Alanlarda Faaliyet Yürütür?

Sivil toplum kuruluşları çok çeşitli alanlarda faaliyet yürütürler. Gençlik, çevre, kadın hakları, insan hakları, engelli hakları, tüketici hakları, çocuk hakları, eğitim, hayvan hakları, istihdam, teknoloji, kent politikaları, hemşehrilik gibi pek çok farklı konu alanında faaliyet gösterirler.

Türkiye’de sivil toplum kuruluşlarının sayısı:

  • 12O bin civarında dernek,
  • 6 bine yakın vakıf,
  • 600 civarında sendika,
  • 3 bin oda ve
  • 53 bin kooperatif

 

Sivil Toplum Kuruluşları Neye Yarar?

  • Sivil toplum kuruluşlarının asıl amacı topluma çeşitli şekillerde fayda sağlamaktır.
  • Sivil toplum kuruluşları, toplumda çok çeşitli konulardaki sorunları tespit ederler ve çözüm önerileri geliştirerek bu doğrultuda faaliyet yürütürler.
  • Bazı sivil toplum kuruluşları istihdama katkı sağlar; bazıları ücretsiz yazılım eğitimleri verir.
  • Bazı sivil toplum kuruluşları kadınları haklarını korumak, şiddete maruz kalmaları durumunda mağduriyetlerini gidermek ve onları ekonomik olarak güçlendirmek için çalışır.
  • Bazı sivil toplum kuruluşları, çevre sorunları konusunda bilgi ve farkındalığımız artırır; ilkim kriziyle mücadelede neler yapmamız gerektiğini gösterir.
  • Bazı sivil toplum kuruluşları, haklarımızı (örneğin tüketici hakları, işçi hakları, insan hakları, eğitim hakları, kadın hakları) bilmemize katkı sunarlar.
  • Bazı sivil toplum kuruluşları, haklarımız ihlal edildiğinde, nasıl mağduriyetimizi gidereceğimiz gösterir ve ücretsiz olarak bize hukuki destek verir.

 

Sivil Toplum Kuruluşları Pek Çok Alanda Faaliyet Yürütüyor; İşe Yarıyor!

En başında bu çalışmanın hareket noktasını oluşturan “Türkiye’de sivil toplum kuruluşları ne işe yarar?” sorusuna bulduğum yanıt şu oldu:

Sivil toplum kuruluşları, çok farklı alanlarda faaliyet yürütürler; topluma sağladıkları fayda kamuoyunda az bilinir fakat hayatımıza dokunan ÖNEMLİ işler yaparlar. Örnekleri çok!

AB Sivil Düşün destekli bu çalışmada yer alan sivil toplum kuruluşları ve faaliyetlerinin bir özeti;

 

Afet Platformu: Türkiye meydana gelen tüm afetlerde (deprem, sel, orman yangını) 26 Sivil Toplum kuruluşu afet sahasında aktif olarak birlikte görev alıyor.

Ankara Kent Konseyi: Türkiye’nin en aktif Kent Konseyi: 1250 sivil toplum kuruluşundan oluşuyor. Ankara Büyükşehir Belediyesi ile ortak çalışarak politika üretiyor.

Başka Bir Okul Mümkün Derneği: Mevcut eğitim sistemine alternatif BBOM Modeli yarattı. Türkiye’de 7 farklı kentte 7 kooperatif ve 5 okul Modeli uyguluyor.

Hak İnisiyatifi Derneği : “Kim olursa olsun zalime karşı; kim olursa olsun mazlumdan yana” anlayışıyla, İslami kesime yakın olmasına karşın hem dindar hem seküler kesimin haklarını korumaya çalışıyor.

 

HAYTAP : Sadece evcil hayvanlar için değil tüm hayvan türleri (at, inek, eşek )  için mücadele ediyor. Türkiye’de “Kapınızın Önüne Bir Kap Yemek-Su” gibi birçok farkındalık çalışmasını başlattı. Emekli Hayvanlar Çiftliğini kurdu.

Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı: Türkiye’de kadın kooperatifi hareketini başlattı. Dar gelirli, yoksul ve dışlanmış kadınlarla iş modeli geliştiriyor; ürettikleri ürünlerin satılmasını sağlıyor.

Kodluyoruz Derneği: Türkiye’nin birçok kentinde ve çevrimiçi ortamda hem yetişkinlere hem çocuklara ücretsiz kodlama ve yazılım eğitimi veriyor; katılımcılara iş de buluyor.

Yeşil Düşünce Derneği: İklim değişikliğiyle mücadelede aktif savunuculuk ve kampanyacılık yapıyor, farkındalığı artırıyor. Belediye başkanlarının yeşil politikaları benimsemesine katkı sağlıyor.

 

Sivil Toplum Kuruluşlarının Çalışmalarını Neden Takip Etmeliyim?

Bu kadar çok ve çeşitli alanda faaliyet yürüten sivil toplum kuruluşlarından, hangilerinin çalışmalarının bizim için fayda sağlayacağını ve-veya başkalarının hayatında olumlu bir etki yaratacağını düşünüyorsak, o kuruluşları takip edebiliriz.

Örneğin sağlık alanında yaşadığınız bir sorun (COVID-19 virüsü) nedeniyle, o alanda çalışan bir sivil toplum kuruluşunun (örneğin Halk Sağlığı Uzmanları Derneği) çalışmalarını takip ederek, bilgilenebilir ve çevrenizdekilere de bu bilgiyi aktarabilirsiniz.

Sivil Toplum Kuruluşlarını Neden Desteklemeliyim?

Sivil toplum kuruluşları devlet yardımı almadan, kendi üyeleri ve gönüllülerin desteği ile faaliyetlerini yürüttükleri ve kâr amacı gütmeden topluma çok çeşitli alanlarda fayda sağlayan kuruluşlar oldukları için; bizim onlara sağlayacağımız destek, aynı zamanda bu sivil toplum kuruluşlarının topluma sundukları katkıyı da artırır.

Bu nedenle, bizim için hassasiyet arz eden konu ve konularda ( işçi hakları, hayvan hakları, kadın hakları, çocuk hakları v.b.) o alanlarda çalışan sivil toplum kuruluşlarını desteklemek hem bireysel olarak kendimiz için hem de toplum için fayda sağlayacaktır.

 

Faaliyetlerini Beğendiğim STK’ları Nasıl Destekleyebilirim?

  • Çalışmalarını beğendiğimiz, faaliyetlerinin toplumsal fayda sağladığını düşündüğümüz sivil toplum kuruluşlarını sosyal medyada takip edebilir; paylaşımlarını çevremizde yaygınlaştırabilir ve bu faaliyetlerin daha geniş kesimler tarafından bilinmesini sağlayabiliriz.
  • Ayrıca, sivil toplum kuruluşlarına ayni ya da maddi olarak destek verebilir; bağış yapabiliriz.
  • Ek olarak, sivil toplum kuruluşlarının faaliyetlerine aktif olarak, gönüllü ve-veya üye olarak da katkı sunabiliriz.

 

“Sivil Toplum Ne İşe Yarar?” adlı Sivil Düşün destekli çalışma kapsamında hazırladığım e-book’a buradan ; videolara ise bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz. Çalışmanın tasarımı, video kurgu ve montajı Sevde Tunç’a ; iletişim danışmanlığı Şevket Uyanık’a ait.

 

BENZER İÇERİKLER

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz