Çarşamba, Temmuz 16, 2025
Ana Sayfa Blog Sayfa 313

eleleyiz Projesi’nden Kadınlar için Mentor Desteği

AB Türkiye Delegasyonu finansal desteği ve UN Women Türkiye

iş birliği ile sürdürdüğümüz “Eleleyiz” projesinde mentorluk desteklerimiz başladı.

Gaziantep, Mardin, Şanlıurfa illerinde ikamet eden 18-29 yaş arası, ne eğitimde ne istihdamda tüm kadınlar için yeni dönem kayıtlarımız devam ediyor!

Eleleyiz projesi ile kariyer yolculuğunuzu tasarlamak için kariyer danışmanlığı odaklı mentorluk desteği ve proje illerinde mesleki / iş başı eğitim fırsatları için projemizde hemen yerinizi alın.

Yeni Dönem Kayıtları için: l24.im/KMU4r

Herkes İçin İnovasyon (IFA) Programı Girişimcilik Eğitimleri Başlıyor

Herkes İçin İnovasyon (IFA) Programı Girişimcilik Eğitimleri Başlıyor!

Eğitimi tamamlayanları neler bekliyor?

  • İş Planı Hazırlamaya yönelik Hızlandırıcı Eğitimler
  • Mentor Desteği
  • Mersin Teknopark’ta Ortak Çalışma Alanı Kullanımı
  • 3D Prototipleme Atölyesi Kullanımı
  • Ürün ve Hizmet Tanıtım Desteği
  • Networking Buluşmaları
  • Sertifika almaya hak kazanan katılımcılar ENHANCER Girişimcilik Hibe Programı Başvurularında +10 puan kazanacaklardır.

Kimler Başvurabilir?

  • Mersin’de ikamet eden,
  • Bilişim ve teknoloji odaklı sektörler öncelikli olmak üzere çeşitli sektörlerdeki iş fikrini hayata geçirmek veya mevcut işletmesini geliştirmek isteyen,
  • 18 yaşından büyük
  • Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları veya Geçici Koruma Altındaki Suriyeliler eğitime başvurabilir.

ENHANCER Projesi Nedir?

Avrupa Birliği tarafından finanse edilen, Uluslararası Göç Politikaları Geliştirme Merkezi (ICMPD) tarafından, T.C Sanayi, Teknoloji Bakanlığı ve Çukurova Kalkınma Ajansı koordinasyonuyla yürütülen ENHANCER Projesi Ortak Kullanım Tesisleri Hibe Programı kapsamında yürütülen HERKES İÇİN INOVASYON PROJESİ Projesi’nin hedefi, girişimcilik ekosistemindeki aktörler arasında oluşturulacak iş birliği yoluyla işletmeler kurulmasını ve bu işletmelerin sürdürülmesini sağlamaktır.

Başvuru ve Detaylı Bilgi İçin:

www.mersinteknoparkenhancer.com

Ücretsiz A2 Seviyesinde Sertifikalı Türkçe Eğitim Kursu Başvuruları Başladı

Uluslararası Göç Politikaları Geliştirme Merkezi (ICMPD) tarafından yürütülen “Sürdürülebilir Sosyo-Ekonomik Entegrasyon için Girişimcilik Kapasitesinin Artırılması (ENHANCER)” (IPA/2019/411-568) projesi kapsamında fon almaya hak kazanan ve Yerelden Kalkınma Derneği  tarafından yürütülen “Mesleki ve Kişisel Gelişim Eğitimleri ile Girişimcilik Becerilerinin Artırılması” projesi kapsamında  Harran Üniversitesi Türkçe Öğrenimi ve Araştırma Merkezi A2 Seviyesi Türkçe eğitim kursu verilecektir.

Eğitimin başvuru linkine ulaşmak için tıklayınız.

 

Çevre Hareketinde Feministler Çevirisi Türkçe Olarak Yayınlandı

Bu yayın ekofeminist bir bakış açısıyla, Orta ve Doğu Avrupa’da feminizm, gençlik ve çevresel mücadeleler arasındaki bağlantıyı keşfediyor. Çevre Hareketinde Feministler projesinin bir parçası olarak, bu kavramları kentsel alanlarda araştırdık, ancak kırsal ve kent özellikleri elinden alınmış bölgelerdeki mücadele henüz yeterince incelenmedi. Oysa yeşil işler ve destekler genellikle kentsel merkezlere odaklanırken, kırsal toplulukların katılımı ve harekete geçirilmesi konularının sosyal olarak adil bir yeşil dönüşümün sağlanması için elzemdir.

Bu yayının orjinali, kırsal ve kentsel özellikleri elinden alınmış bölgelerdeki genç kadın aktivistlerin yaşamları üzerine kapsamlı bir araştırmayı içeriyor. Bu aktivistlerin mücadeleleri, zaferleri ve gelecekleri için umutları hakkındaki hikayeleri anlatıyor. Avrupa manzarasında genellikle duyulmayan insanların seslerini yükseltmeyi amaçlıyor.

Yeşil Avrupa Vakfı (GEF) ve  Doğu Avrupa İşbirliği ve Kalkınma Ağı(CDN) ile ortak gerçekleştirdiğimiz Çevre Hareketinde Feministler projesinin bir çıktısı olan bu kitabın bir kısmını dilimize çevirdik. Türkçe yayında, Proje Koordinatörümüz Özge Doruk’un Türkiye örnekleri üzerine yazdığı iki makalesini, yayın koordinatörü Maja Klimentić’in doğa ve insan ilişkisini incelediği ve kırsalın genel durumunu aktardığı makalesi ile birlikte sunuyoruz.

Aslı Akdemir’in çevirdiği makaleleri PDF olarak ücretsiz indirmek için aşağıdaki düğmeye tıklayın.

İstanbul Kodluyor – Ücretsiz Eğitimlerle, Geleceğin Mesleklerinde Sen de Yerini Al!

Türkiye’nin İlk Sosyal Etki Tahvili: “İstanbul Kodluyor” Projesi Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü koordinasyonunda İstanbul Kalkınma Ajansı (İSTKA) ve İngiltere merkezli Bridges Outcomes Partnerships iş birliğinde başladı!
Yazılım ve teknoloji alanında meslek sahibi olmak isteyen genç yetişkinlere, ücretsiz ve kapsamlı eğitimlerle gerekli bilgi ve becerileri kazandıran, Türkiye’nin önde gelen kurumlarında işe yerleştiren bir projedir. Teknoloji alanında nitelikli insan kaynağı yaratmayı amaçlayan bu proje, aynı zamanda kadınların sektördeki temsiliyetini artırmayı da hedeflemektedir.
Kimler Başvurabilir?

Aşağıdaki şartları sağlayan herkes programa başvurabilir.

  • 18 – 35 yaş arası olanlar,
  • İstanbul ve civarı illerde ikamet edenler,
  • Lise/Önlisans/ Lisans /Yüksek Lisans mezunu olup son altı aydır öğrenci olmayanlar,
  • Son bir yıldır sigortalı bir işte çalışmayanlar ve iş arayışında olanlar,
  • Kariyerini yazılım ve teknoloji alanında geliştirmek isteyenler.

Programa katılım tamamen ücretsizdir. Programın herhangi bir aşamasında (başvuru, değerlendirme, eğitim ve istihdam) adaylardan ücret talep edilmeyecektir.

Programa başvurular 14 Ağustos 2023 tarihi itibari ile alınacaktır. Başvuru tarihleri : 14 Ağustos – 12 Kasım 2023

Detaylı bilgi ve başvuru için tıklayınız. 

 

Kurumsal Kapasite Geliştirme ve Afetlere Hazırlık Teknik Destek Programı Başvuruları Açıldı

Güney Marmara Kalkınma Ajansı (GMKA), 2023 Yılı Kurumsal Kapasite Geliştirme ve Afetlere Hazırlık Teknik Destek Programı açıkladı. 750 bin TL bütçeli program için Kamu Kurum ve kuruluşları, Belediyeler, İl Özel İdareleri ve Mahalli İdare Birlikleri, Üniversiteler, Kamu Kurumu Niteliğindeki Meslek Kuruluşları, Kooperatifler, Birlikler, Sivil toplum kuruluşları, Organize Sanayi Bölge Müdürlükleri, Küçük Sanayi Siteleri, Teknoparklar, Teknoloji transfer ofisi şirketleri ile Teknoloji Geliştirme Bölgeleri ve bu kurum ve kuruluşların kurduğu veya ortağı olduğu işletmeler, Endüstri bölgesi ve iş geliştirme merkezi gibi kuruluşların yönetici şirketleri başvuru yapabilecek.

Kalkınma Ajansının bölgedeki yerel aktörlerin bölgesel kalkınma açısından önem arz eden, ancak kurumsal kapasite eksikliği nedeniyle hazırlık ve uygulama aşamalarında sıkıntı ile karşılaşılan çalışmalarına destek sağlamak amacıyla açıkladığı programın toplam bütçesi 750 bin TL.

Teknik Destek Programı ile Kurumsal kapasite geliştirilmesine yönelik faaliyetler, Yerel ve bölgesel kalkınmaya katkıda bulunabilecek faaliyetler ve Bölgenin iş ve yatırım ortamının tanıtılması ve geliştirilmesine yönelik faaliyetler öncelikleri destekleniyor.

Kimler Başvurabilir?

  • Kamu Kurum ve Kuruluşları   (Valilikler,  Kaymakamlıklar,  Bölge,  İl Müdürlükleri, Diğer Kamu Kurum ve Kuruluşları)
  • Belediyeler, İl Özel İdareleri ve Mahalli İdare Birlikleri
  • Üniversiteler (Rektörlükler, Fakülteler, Araştırma Enstitüleri-Merkezleri, Meslek Yüksekokulları vb.)
  • Kamu Kurumu Niteliğindeki Meslek Kuruluşları (Odalar, Borsalar, Birlikler)
  • Kooperatifler, Birlikler
  • Sivil toplum kuruluşları,
  • Organize Sanayi Bölge Müdürlükleri, Küçük Sanayi Siteleri, Teknoparklar, Teknoloji transfer ofisi şirketleri ile Teknoloji Geliştirme Bölgeleri ve bu kurum ve kuruluşların kurduğu veya ortağı olduğu işletmeler.
  • Endüstri bölgesi ve iş geliştirme merkezi gibi kuruluşların yönetici şirketleri.

Başvurular Ne zaman ve Nasıl Yapılacak?

Başvurular Ajansın internet sitesi www.gmka.gov.tr adresinde yer alan KAYS-PFDY üzerinden, başvuru formu doldurulduktan sonra ek belgeler ve destekleyici belgeler sisteme yüklenerek yapılacak. KAYS-PFDY üzerinden yapılmayan başvurular kabul edilmeyecektir.

Son Başvuru Tarihi: 30.11. 2023 

Detaylı bilgi ve başvuru için tıklayınız.

KASDER AKADEMİ Platformu Yayında

KASDER AKADEMİ PLATFORMU YAYINDA!

Kas hastası yakını olan bakım verenlerin ve kas hastalarının fiziksel sağlıklarını koruyucu davranışlarının pekiştirilmesi; hastalık kabul sürecinin desteklenmesi, iletişim, sağlıklı başa çıkma, sağlıklı ilişki kurma, duygu düzenleme becerilerinin geliştirilmesi; sosyal çevre ile ilişkilerin güçlendirilmesi, toplumsal haklar konusunda farkındalıklarının ve erişimlerinin artırılmasını hedefleyen KASDER AKADEMİ platformu yayında!

Türkiye Kas Hastalıkları Derneği’nin yürüttüğü ve Sabancı Vakfı Hibe Programı ile desteklenen KASDER Akademi, kas hastalığı yaşayan bireyler ve bakım verenlerin hayatlarını kolaylaştırmayı ve yaşam kalitelerini yükseltmeyi amaçlayan bir platform olarak karşımıza çıkıyor. KASDER Akademi aynı zamanda nöromüsküler hastalık konusunun anlaşılmasına zemin hazırlayacak bilgileri ve uzmanların hazırladığı içerikleri de sizlere sunuyor.

Yetişkin kas hastaları ve bakım verenler için iki ayrı programdan oluşan video temelli, yapılandırılmış bir eğitim projesi olan KASDER Akademi, kas hastalarına ve kas hastası yakını olan bireylere hastalık hakkında bilgilendirme yapmayı, beceri edinimini kazandırmayı, kas hastası bireylerin güçlenmelerine katkı sağlamayı ve yaşam kalitelerini yükseltmeyi hedefliyor.

Sitede “Sağlık Modülü”, “Psikoloji Modülü” ve “Sosyal Modül” olarak isimlendirilmiş üç ayrı modül olarak hazırlanmış ve sunulmuştur. Her modülde yapılandırılmış eğitim videolarını ve okuma materyallerini bulabilirsiniz. Sağlık modülünde kas hastalığı hakkında genel bilgiler, belirtiler, tanı ve tedavi seçeneklerine dair bilgilendirici videoları izleyebilirsiniz! Psikoloji modülü, bu zorlu süreçle başa çıkabilmeniz için size gereken bilgi ve becerileri kazandırmayı hedefliyor. Sosyal Modül ile de hastalar ve bakım verenlerinin sahip olduğu haklar, yaşama katılımda karşılaştıkları sorunlar ve çözüm önerileri ele alınıyor.

KASDER AKADEMİ sitesine ulaşmak için linke tıklayınız.

KASDER AKADEMİ tanıtım videosu için linke tıklayınız.

 

“Etkiye Dair” İsimli Podcast Serisi Yayında

Koç Üniversitesi Sosyal Etki Forumu’nun Ev Sahipliği Yaptığı

“Etkiye Dair” İsimli Podcast Serisi Yayında

Sosyal etki yaratmak ve var olan etkilerini artırmak isteyen farklı podcast üreticileri, Koç Üniversitesi Sosyal Etki Forumu’nun ev sahipliği yaptığı “Etkiye Dair” isimli podcast serisinde bir araya geliyorlar!

“Etkiye Dair” podcast serisi, KUSIF’in de ortaklarından biri olduğu ve Avrupa Birliği Erasmus+ Programı tarafından ortak finanse edilen ”Podcasting-Based Social Impact Learning Environment” projesi kapsamında hayata geçiriliyor. Etkiye Dair’de sosyal etki temasında ortaklaşan bölümler hem profesyonel hem amatör podcast üreticileri tarafından kaydedilip paylaşılıyor.

 

Farklı sosyal girişimlerin sosyal etki konusuyla ilgili yolculuklarını paylaştığı, Koç Üniversitesi öğrencilerinin sosyal etkiyi kavramsal olarak ele aldıkları, sosyal etki ölçümü ve yönetimi uzmanlarının deneyimlerini ve önerilerini paylaştığı bölümler Spotify Etkiye Dair hesabında yayında. Yakında, KUSIF ekibinin moderasyonuyla İngilizce olarak kaydedilen üniversitelerde etki odaklı eğitim yaklaşımının detaylıca konuşulduğu bölümlere de Etkiye Dair hesabından ulaşılabilecek. Bu bölümlerde, üniversitelerdeki etki odaklı eğitim yaklaşımı hem KUSIF ekibi tarafından yürütülen derslerdeki deneyimler odağında hem de Koç Üniversitesi’nin farklı bölümlerden öğretim üyelerinin konuya bakış açıları ve deneyimleri çerçevesinde ele alınacak. Ayrıca ilerleyen günlerde, sosyal girişimcilik ekosisteminin önemli aktörlerinin konuk olacağı yeni bölümleri de Etkiye Dair’den dinleyebilirsiniz.

Bu hesapta yayınlanan podcastler, Stories For Impact liderliğinde Koç Üniversitesi Sosyal Etki Forumu (KUSIF), Geri Norai LT ve Social Entrepreneurship Association of Latvia ortaklığında yürütülen ve Avrupa Birliği Erasmus+ Programı tarafından ortak finanse edilen “Podcasting-Based Social Impact Learning Environment” projesi kapsamında hazırlanmaktadır. Proje kapsamında Koç Üniversitesi Suna Kıraç Kütüphanesi, Sevgi Gönül Kültür Merkezi ve Koç Üniversitesi Cinsiyet Eşitliği Ofisi ile iş birliği yapılmaktadır.


Düzenli olarak yeni bölümlerin eklendiği “Etkiye Dair” podcast hesabını
buradan takibe alabilir ve bölümlere ulaşabilirsiniz.

Keyifli dinlemeler!

 

Depremlerden Altı Ay Sonra: Türkiye’de UNDP’nin Erken Toparlanma Girişimleri

UNDP, belediyeler, devlet kurumları ve yerel ortaklar aracılığıyla hizmetler, barınak, beceri eğitimi, küçük işletme hibelerini içeren hayati desteği ihtiyaç sahibi insanlara ulaştırıyor.

Gaziantep, 10 Ağustos 2023 – 6 Şubat 2023 günü Türkiye’nin güneyinde 11 ilde 110.000 km2 büyüklüğünde bir bölgeyi etkileyen, 50.700’i aşkın insanın ölümüne, 3,3 milyon insanın (bölge nüfusunun yüzde 20’den fazlasının) yerinden olmasına, 313.000 binanın yıkılmasına yol açan yıkıcı depremlerin üzerinden altı ay geçti. 

İki milyondan fazla insan hala depremden etkilenen bölgede çadırlarda ve konteynerlerde yaşıyor ve bunların çoğu temiz içme suyuna, tuvaletlere, duşlara ve diğer temel hizmetlere sınırlı erişimi olan kayıt dışı yerleşim yerlerinde yaşıyor.

Türkiye’nin güney illerinin çağımızın en büyük doğal afetlerinden birinin ardından toparlanmasına yardım etmek amacıyla, UNDP, etkilenen toplumlar için toparlanma yolları sağlamak ve kimseyi geride bırakmamak için çalışıyor. Depremde en ağır yıkıma uğrayan Türk illerinde devlet kurumları, belediyeler ve yerel STK’lara gerekli desteği sağlayan UNDP, kırılgan gruplar için sosyal hizmetlerin yeniden başlatılmasına, yerlerinden olan ailelerin geçici “konteyner kentler”deki yaşam koşullarının iyileştirilmesine, küçük işletmelerin yerel topluluklarda ekonomik yaşamı yeniden başlatmasına yönelik hibelerin sağlanmasına, geçim kaynaklarını yitiren insanlara beceri eğitimi ve işe yerleştirme sağlanmasına, tehlike altındaki kültürel miras eserlerinin korunmasına yardım ediyor. 

UNDP’nin başlıca erken toparlanma girişimlerine ilişkin önemli noktalar:

  • Kırılgan gruplar için bakım hizmetleri
  • Türk Psikologlar Derneği İzmir Şubesi aracılığıyla, Adana ve Diyarbakır’da 353 sosyal çalışmacıya çevrim içi ve diğer profesyonellere yüz yüze oturumlarda psiko-sosyal destek verildi.
  • Deprem bölgesinde yaşlılara ve engelliklere sosyal hizmetlerin sağlanması için beş mobil bakım aracı ve beş geçici bakım merkezi donatıldı.
  • Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu (TKDF) tarafından, deprem bölgesinde oluşturulan 28 merkezden biri olmak üzere, kadınlar ve çocuklar için rehberlik ve sevk hizmetleri sağlamak üzere Hatay’da “mor yerleşke” kuruldu.
  • Atık yönetimi, atıksu ve içme suyu sistemleri
  • En ağır yıkıma uğrayan belediyelere halk sağlığına ilişkin hayati malzemeler ve sönmemiş kireç, dezenfektan, kürek ve kişisel koruyucu ekipman sağlandı.
  • Depremden etkilenen belediyelere üç yol süpürme aracı, üç çöp kamyonu, 660 galvanize çöp bidonu içeren atık yönetim ekipmanı teslim edildi.
  • Konteyner yerleşim birimlerinde kullanılmak üzere, Malatya Belediyesi’ne küçük itfaiye aracı tedarik edildi.
  • 1.500 yerinden olmuş insanı barındıran Hatay Expo alanında, İhtiyaç Haritası adlı STK tarafından kurulan konteyner yerleşim birimine çevre dostu atık ve atıksu altyapısı ile ters-ozmoz içme suyu sisteminin yanı sıra 80 çamaşır yıkama makinesi, 80 kurutma makinesi ve 283 iklimlendirme cihazı kuruldu.
  • Hatay’dakayıtlı ve kayıtdışı geçici yerleşimlerde kullanılmak üzere 250 mobil tuvalet ve banyo ünitesi (50’si engelliler tarafından kullanılabilecek biçimde uyarlanmış) sağlandı.
  • Daha büyük çaplı çevre dostu enkaz yönetim programının parçası olarak Hatay ve Kahramanmaraş’ta deprem enkazı için iki pilot geri dönüşüm merkezi için hazırlıklar başlatıldı.
  • Geçim kaynakları ve küçük işletmelerin canlandırılması
  • Depremden en çok etkilenen dört ilde çalışmalarını yeniden başlatabilmeleri için Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) saha personeline geçici barınma sağlayacak 17 adet koğuş tipi konteyner teslim edildi.
  • Kahramanmaraş ilinde kadınların yönettiği, depremlerde tahrip olan veya hasar gören 257 işletmeye toplam 550.000 ABD Doları tutarında “toparlanma hibesi” dağıtıldı.
  • 1 Kasım 2023 tarihine kadar 2.600 küçük işletmeye hibe sağlamak amacıyla, depremden etkilenen 11 ilin tümü için toplam 6 milyon ABD Doları tutarında küçük işletmeler “toparlanma hibesi” programı başlatıldı.
  • 200’ü deprem bölgesinden ayrılan, 600’ü deprem bölgesinde kalan, toplam 800 depremzede için Ankara ve Konya’da mesleki eğitim düzenlendi.
  • Önde gelen Türk tekstil ihracatçıları birlikleriyle ortaklık halinde, tekstil sektöründe emek-yoğun alt sektörlerde 2,5 milyon ABD Doları değerinde mesleki eğitim girişimi başlatıldı.
  • Tehlike altındaki kültürel mirasın korunması
  • Tehlike altındaki koleksiyonlar için geçici koruma sağlamak üzere başlıca müzelere konteynerler sağlandı.
  • Hasarlı kültürel miras varlıklarının envanterinin çıkarılmasına yardım etmek amacıyla kameralar ve dronlar sağlandı.
  • Kültürel çeşitliliği vurgulayan uluslararası kitle fonlaması kampanyası hazırlandı.

UNDP Türkiye Mukim Temsilcisi Louisa Vinton “UNDP, depremden etkilenen toplulukların çok ihtiyaç duyduğu desteği sağlıyor. Ancak ihtiyaçlar sonsuz, kaynaklarımız ise sınırlı. Etkilenen bölgenin sağkalımdan yeniden canlanma aşamasına geçebilmesi için, uluslararası donörlerin cömertlik ve dayanışmayı sürdürmesi gerekiyor” dedi.

UNDP’nin depremden etkilenen illere desteği şimdiden 10 milyon ABD Dolarını aşmış durumda; ayrıca benzer çabalar için 31 milyon ABD Doları daha seferber edildi. Öte yandan, UNDP’nin tahminlerine göre, toparlanma için 548 milyon ABD Dolarına ihtiyaç bulunuyor.

Ayrıntılı bilgi için bu bağlantıda yer alan “Altı Ay Sonrası” başlıklı UNDP yayınına bakınız.

Durum Tespit Raporu: Göç ve Deprem

Bu rapor, Göç Araştırmaları Derneği (GAR) tarafından, deprem sonrası süreçte yaşanan büyük iç göç hareketliliğinin izini sürmek ve mültecilerin yerleştikleri yerlerde yaşadıkları sorunların sistematik bir şekilde raporlanmasına katkı sunmak için yazıldı. Önceki iki raporda deprem bölgesindeki durumu ortaya koymaya çalışmıştık. Bu raporda ise, göçmen hareketliliğinin uzandığı İstanbul’u odağa alarak depremin göçmenler üzerindeki etkilerine dair bütünlüklü bir resim çizmeyi amaçlıyoruz. Bu hareketliliği önemli kılan ve uzun vadede kapsamlı çalışmalara konu olması gereken olgu ise, deprem bölgesindeki Suriyelilerin kısa sayılabilecek bir süre içinde ikincil bir göç deneyimi yaşamış olması. Bu deneyim bağlamında İstanbul’a gelen grupların kimler olduğu, nasıl geldiği, hangi sorunlarla karşılaştıkları ve hangi mekanizmalarla bu sorunları çözmeye çalıştıkları gibi sorulara cevap aramak bu raporun temel çerçevesini oluşturuyor.

Bu amaçla, 6 Şubat 2023 depremini takip eden Nisan ve Mayıs ayları boyunca İstanbul’da 11 STK ve sivil inisiyatifle yarı yapılandırılmış görüşmeler gerçekleştirdik. Süreci daha iyi anlamak ve göstermek adına, yaptığımız görüşmelerin, köklü kurumlardan yeni kurulmuş derneklere ve kişisel inisiyatiflere uzanan geniş bir yelpazede olmasına özen gösterdik. Bu sayede hem kamu kurumları düzeyinde sorunların nasıl algılandığı ve ele alındığı üzerine bir fikir sahibi olabildik hem de mültecilerin gündelik hayatlarında bu süreci nasıl deneyimlediğini öğrenebildik. Dahası bu ikisi arasındaki çelişkileri görme fırsatımız oldu.

Yaptığımız görüşmeler ve GAR’ın önceki iki raporunda ortaya çıkan bulgular ışığında, deprem sonrası yaşanan sürecin her aşamasına (yakın illere göçten İstanbul’a olan hareketliliğe kadar) sirayet eden temel sorunları tespit etme şansımız oldu. Temel sorunların koordinasyonsuzluk, belirsizlik ve ayrımcılık etrafında şekillendiğini ve İstanbul’un özgül şartlarının bu sorunlara yeni katmanlar eklediğini söyleyebiliriz. Örnek vermek gerekirse, önceki raporlarda da sivil toplum faaliyetlerini aksattığını söylediğimiz koordinasyonsuzluk sorununun, İstanbul’a has dinamiklerle birleşerek kendini yeniden ürettiğini gördük. Bunun bir sonucu olarak deprem sonrası ülke içi hareketlilikte İstanbul’un beklenenin çok altında bir Suriyeli nüfusa kucak açtığı ortaya çıktı.

Bu çerçevede, süreç içerisinde mültecilerin yaşadığı sorunları ve bu sorunların yarattığı genel durumu ortaya koyarak başlamak istiyoruz. İkinci bölümde ise odağı daraltıp, İstanbul’da barınma, eğitim, sağlık, psiko-sosyal destek ve geçim gibi sorunların nasıl yaşandığını ve bu sorunların hangi mekanizmalar ile aşıldığını ele alacağız. Aşağıda da ayrıntılarıyla ortaya konacağı gibi, İstanbul’a hareketliliği kısıtlayan iki temel engel var: bunlardan ilki, kamu otoritesinin kurumsal ve enformel yollarla İstanbul’u mülteciler için caydırıcı kılmaya çalışması, diğeri ise kentteki kira krizi ve hayat pahalılığı. Bu engelleri aşabilen grupların ise İstanbul’da aile/eş/dost desteğine erişimi olanlar olduğunu ancak bu desteğin de oldukça kırılgan ve kısa ömürlü olabildiğini, bu yüzden İstanbul’a gelen çoğu Suriyelinin bir kaç ay içinde deprem bölgesine geri dönme eğiliminde olduğunu tespit ettik.

Rapora ulaşmak için tıklayın