Pazar, Mayıs 4, 2025
Ana Sayfa Blog Sayfa 329

Türkiye’de Gençlik Çalışanlarının Hak Temelli Çalışma Algısı Araştırma Raporu

Türkiye’de Gençlik Çalışanlarının Hak Temelli Çalışma Algısı

Araştırma Raporu Eylül 2020

Basın Bülteni

Pi Gençlik Derneği tarafından yürütülen ve “Hrant Dink Vakfı Sivil Toplumu Güçlendirme Hibe Programı” kapsamında Hrant Dink Vakfı ve Avrupa Birliği’nin finansal desteği ile uygulanan “Hak Temelli ve Kapsayıcı Gençlik Çalışmaları için Gençlik Organizasyonlarının Güçlendirilmesi” projesi Türkiye’deki gençlik derneklerinin insan hakları, gençlik hakları ve ayrımcılıkla mücadele konusunda kurumsal kapasitelerini arttırmayı planlamaktadır.

Bu proje kapsamında yapılan çalışmalardan biri de Türkiye’deki gençlik çalışanlarının projenin ele aldığı konular; yani insan hakları, gençlik hakları ve ayrımcılıkla mücadele konusunda mevcut bilgi ve algı düzeylerinin tespit edilmesidir.

Gençlik Çalışanı Kimdir? Doğrudan gençlere yönelik veya gençlerle çalışan, onların yaşam becerileri geliştirmelerine, sağlıklı ilişkiler kurmalarına ve kendileri için doğru kararlar vermelerine yardımcı olan profesyonel çalışanlardır. Gençlik çalışanları genellikle gençlik merkezleri, gençlik dernekleri, kamu ve özel kuruluşların gençlik birimleri, proje ve faaliyetlerinde kolaylaştırıcı olarak görev alırlar. Gençlik çalışanları yukarıdaki özellikleri taşıyan her yaştan bireyler olabilir. Ayrıca gençlik çalışanları profesyonel (maaşlı) çalışan olmalarının yanı sıra serbest çalışan (freelancer) veya gönüllü olarak faaliyet yürütebilirler. Önemli olan nokta yürüttüğü faaliyetlerin gençlere (15-35 yaş) yönelik olmasıdır.

Bu bağlamda Türkiye’deki Gençlik Çalışanlarının katılımıyla gerçekleştirilen “Türkiye’de Gençlik Çalışanlarının Hak Temelli Çalışma Algısı Araştırması” ülkemizde bu konuda yapılan ilk araştırma olması nedeniyle de önemli değerlendirmeleri ortaya çıkarmaktadır.

Proje ve ilgili tanımların, demografik bilgilerin ardından gençlik çalışanlarının İnsan Hakları, Gençlik Hakları ve Ayrımcılıkla Mücadele algıları konularına; önem düzeyinden ayrımcılıklara ve ihlallere, mesleki bakıştan bölgesel açılımlara kadar sorular, grafikler ve analizlerle geniş bir perspektifte mercek tutan araştırma raporu 2 sayfalık sonuç bölümü ile tamamlanmaktadır.

Hak temelli çalışmaları ele aldığımız “Hak Temelli ve Kapsayıcı Gençlik Çalışmaları için Gençlik Organizasyonlarının Güçlendirilmesi” projemizin çıktısı olan bu raporu bilgilerinize sunuyor ve açık kaynak olarak yayınlıyoruz.

Rapora ulaşmak için tıklayınız…

Türkiye’nin, sahip olduğu gençlik potansiyelini daha da iyi değerlendirebildiği günlerde buluşmak ümidiyle…

Proje Detayı İçin…

Pi Gençlik Derneği Ekibi
Potansiyeli Harekete Geçirir

 

Pi Gençlik Derneği
Akdeniz Mah. 1353 Sokak No:1 Taner İş Hanı D:503
Konak 35210 İzmir Türkiye
Telefon : +90 232 483 03 14
www.pigenclikdernegi.org
[email protected]

Kapsayıcı Bir Gelecek İçin Gönüllülük Araştırması Sonuçları Açıklandı 

IMPACT2030 Türkiye Etki Konseyi, Türkiye’de çalışan gönüllülüğünün mevcut durumunu, potansiyelini ve Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarına (SKA) etkisini gösteren araştırmanın sonuçlarını açıkladı. Araştırmaya katılan şirketlerin çalışanları 17 SKA arasında en çok Nitelikli Eğitim, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği, Sağlık ve Kaliteli Yaşam için gönüllülük gerçekleştiriyor.

IMPACT2030’un global olarak gerçekleştirdiği araştırmanın Türkiye ayağı DP World, İstanbul Bilgi Üniversitesi İş Etiği Araştırma Merkezi, Headline Diversity ve RW Institute tarafından yürütüldü. Rapor, IMPACT2030 Türkiye Eş Başkanı ve Headline Diversity Kurucusu Arzu Pınar Demirel ile İstanbul Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç.Dr.Gökçe Dervişoğlu Okandan tarafından yazıldı.

Raporu linkten yükleyebilirsiniz: Kapsayıcı Bir Gelecek İçin Gönüllülük

Çalışan gönüllülüğünün Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarına etkisini bölgesel olarak haritalayarak, dünyada bir ilk olma niteliği taşıyan çalışmanın sonuçları, Türkiye ve katılan diğer ülkelerle birlikte, 2021 yılında Birleşmiş Milletler’in dünya merkezine sunulacak.

IMPACT2030 Kurucu Ortağı ve RW Institute Direktörü Chris Jarvis, dünyanın önemli bölgelerinde kurulan Etki Konseyleri ile global bir network oluşturarak ve kurumsal gönüllülüğünün kapasitesini haritalayarak, SKA’ların gerçekleştirilmesine yardımcı olmayı amaçladıklarını belirtti. “Şirketler çalışanlarının becerilerini, deneyimini ve yaratıcılığını iyiliğin bir gücü olarak harekete geçirdiğinde, dünyayı değiştirebilirler.”

DP World Yarımca CEO’su Kris Adams “Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları daha parlak bir gelecek yaratmak, yaşadığımız dünya için bir umut ve özel sektör işbirliği olmadan gerçekleştirilemez. Rol model olarak hizmet vermekten gurur duyuyoruz. “Dünyamız Geleceğimiz” sloganıyla hem çalışanlarımıza hem de çevreye yönelik politikalar geliştiriyoruz.Tüm bunları yaparken nihai hedefimiz arkamızda güzel bir dünya bırakmaktır.”  dedi.

İstanbul Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç.Dr.Gökçe Dervişoğlu Okandan araştırma sonuçlarının dört alanda gelişime dikkat çektiğini belirtti: Çalışan gönüllülüğünün Türkiye geneline yaygınlığı, gönüllülüğün algısı, özel sektör ve sivil topum arasındaki verimli ortaklıklar için işbirliğini geliştirmek ile sosyal etki ölçümlemesi.

IMPACT2030 Türkiye Eş Başkanı ve Headline Diversity Kurucusu Arzu Pınar Demirel ise kurumsal aktivizmin dünyada olduğu gibi Türkiye’de de başlaması, “anlam ve amacın” öneminin artmasıyla birlikte sosyal fayda, Çeşitlilik ve Kapsayıcılığın şirketler için stratejik bir konu olacağının altını çizdi. Fark ve değer yaratmak için yaratıcı çalışmalara ihtiyaç duyulacağı, online, pro-bono ve yetkinlik bazlı gönüllülüğün bu kapsamda geliştirilebileceğini belirtti.

Türkiye’de faaliyet gösteren 33 şirketin katılımıyla, anket yöntemiyle gerçekleştirilen araştırmanın ana bulguları şunlardır:

Ölçümleme

Araştırmaya katılan 33 şirketin %73’ü çalışan gönüllülüğü çalışmalarının etkisini çeşitli yöntemlerle ölçümlemektedir. %42’si çalışan katılımı, %21’i sivil toplum kuruluşundaki etki, %12’si çalışanın iyi olma halini değerlendirmektedir.

Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarına Uyarlama

Kurumsal gönüllülük %79 oranında Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarına uyarlanmaktadır. En çok kurumsal gönüllülüle desteklenen amaçlar 4-Nitelikli Eğitim (%66), 5-Toplumsal Cinsiyet Eşitliği (%54), 3-Sağlık ve Kaliteli Yaşam (%48), 13-İklim Eylemi (%33).

Hızlı artış

Ankete katılan şirketlerin %48’i şirketlerinde gönüllülüğün önceki yıllara göre büyük bir oranda arttığını belirtti.(Pandemi öncesi dönemi kapsamaktadır.)

Gönüllülük saati

Araştırmaya katılan şirketlerin çalışanları yılda toplam 32.372’in üzerinde saat gönüllülük  gerçekleştirdi. Şirketlerin %18’inde gönüllülük sadece çalışma saatlerinde yapıldı.

Kapsayıcılık

Gönüllülerin %72’si merkez ofis çalışanlarıdır. Şirketler tüm çalışan profillerini (tam ve yarı zamanlı, stajyer, sözleşmeli) gönüllü olmaya teşvik etmektedir. %67 paydaşlarının (çalışanların aile üyeleri, tedarikçiler, müşteriler vb.) gönüllü faaliyetlerine katılımı için fırsatlar sunmaktadır.

Stratejik yönetim

Şirketler kurumsal gönüllülük çalışmalarını yaklaşık %60 oranında  çalışan gönüllülüğü politikası doğrultusunda ve bu konuya ayrılan bir bütçeyle yönetmektedir. %76, çalışanlara iletişimini, iletişim planı kapsamında gerçekleştirmektedir. %27’sinin gönüllülükle ilgili resmi bir Takdir-Tanıma sistemi bulunmaktadır.

 

IMPACT2030 Türkiye Etki Konseyi Hakkında

IMPACT2030 insan kapitali yatırımlarını Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarına ulaşmayı desteklemek için harekete geçiren global bir girişimdir. Dünyanın önemli bölgelerinde kurduğu Etki Konseyleri BM’in 17 SKA’sından birisine odaklanır. 40 kuruluşun katıldığı Türkiye Etki Konseyi’nin odaklandığı amaç toplumsal cinsiyet eşitliğini gerçekleştirmek, tüm kadınları ve kız çocuklarını güçlendirmektir.

 

W: https://www.impact2030.com

 

Bilgi ve İletişim: Arzu Pınar Demirel

IMPACT2030 Türkiye Etki Konseyi  Eş Başkanı – Headline Diversity Kurucusu

T: 0216 368 48 50 – 0533 419 62 38      E: [email protected]

Afet ve Acil Durumlarda Kullanılan Uluslararası Standartlar Eğitimleri

Nirengi Derneği olarak, afet ve acil durumlar/insani yardım alanında çalışan kurum ve kuruluşlar arasında  ortak bir dil ve yaklaşım olmasının etkilenen kişilere yönelik hizmetin kalitesini ve hesap verebilirliği artırmak açısından önemli bir adım olduğunu düşünüyoruz.  Bunun için ilgili kurum ve kuruluşları  desteklemek amacı ile bir dizi eğitim planladık. 

İlk olarak 5 eğitim üzerinden oluşturduğumuz bu programda yer alan her eğitimde kullanılmak üzere uluslararası olarak kabul edilmiş bir standardın ya da kılavuzun tanıtımına ve uygulamada nasıl ele alınacağına yer vereceğiz.

Bu eğitimler Haklara Destek Programı kapsamında verilecektir.

Eğitim Platformu: Eğitimler çevrimiçi ve Zoom platformu üzerinden, ücretsiz olarak gerçekleştirilecektir.
Kontenjan: Her eğitim için 15 kişilik kontenjan mevcuttur. İlgili alandan olma ve eğitime katılmaya uygunluk durumuna göre başvuru sırası ile kayıt alınacaktır.
Katılım Belgesi: Eğitimi tam olarak tamamlayan kişilere katılım belgesi verilecektir.
Eğitmen: Zeynep M. Sanduvaç (Nirengi Derneği YK Üyesi ve Programlar Koordinatörü)
Dil: Eğitim dili Türkçe’dir.

 

 

Eğitimlerle ilgili ayrıntılı bilgi aşağıda yer almaktadır:

 

Eğitim Programı 1: Sphere İnsani Yardım Sözleşmesi ve Afet Müdahale Standartları

(Sphere Humanitarian Charter and Disaster Response Minimum Standards)

Tarih: 10 Aralık 2020 Perşembe ve 11 Aralık 2020 Cuma
Eğitim saatleri: 10.00-14.30 (her iki gün için aynı saat aralığı)
Süre: 2 gün
Eğitim içeriği: 
  1. Gün: Sphere MS 1. bölüm
  • Sphere Nedir? 
  • Temel Standartlar

i) İnsani Yardım Sözleşmesi

ii) Koruma Prensipleri

iii) Temel İnsani Yardım Standardı

 

 

2. Gün: Sphere MS 2. Bölüm (devam)

  • Teknik Standartlar

i) Su ve sanitasyon

ii) Gıda ve Beslenme

iii) Barınma

iiii) Sağlık 

 

Eğitim Programı 2: Temel Kalite ve Hesap Verebilirlik İnsani Yardım Standardı (The Core Humanitarian Standard on Quality and Accountability (CHS))
Tarih: 17 Aralık 2020 Perşembe
Eğitim saatleri: 10.00 – 14.00
Eğitim içeriği: İnsani yardım müdahalesine katılan kurumların ve kişilerin yaptıkları yardımın kalitesini ve etkinliğini artırmak için kullanabilecekleri dokuz taahhüt.
Kayıt linki: https://forms.gle/qjJqMrm5ppynAQv27

 

Eğitim Programı 3: Sosyal ve Duygusal Öğrenme ve Psikososyal Destek (INEE)
Tarih: 24 Aralık 2020 Perşembe
Eğitim saatleri: 10.00 – 14.00
Eğitim içeriği: Çocuklara ve gençlere yönelik her türlü eğitim ortamında uygulamalı ve yüksek nitelikli psikososyal müdahalelerinin etkin, efektif ve hesap verebilir şekilde yapılmasını destekleyen bir program.
Kayıt linki: https://forms.gle/522pSEtbsWW4G8Kg8

 

Eğitim Programı 4: Acil Durumlarda Erken Çocukluk ve Çocukluk Gelişimi (INEE-WHO)
Tarih: 29 Aralık 2020 Salı
Eğitim saatleri: 10.00 – 14.00
Eğitim içeriği: Acil durumlarda erken çocukluk ve çocukluk (0-8 yaş aralığı) gelişiminin önemine dikkat çekerken, erken yaşlarda çocukların sağlıklı gelişimi için çocuk korunma, beslenme, sağlık, su ve sanitasyon, barınma, eğitim vb. sektörler arası işbirliğine odaklanır. 
Kayıt linki: https://forms.gle/8Ss9xfgdmXqsbEgD9 

 

Eğitim Programı 5: Afet ve Acil Durumlarda Ruh Sağlığı ve Psikososyal Destek Standartları (IASC- Mental Health and Psychosocial Support in Emergency Settings)
Tarih: 5 Ocak 2020 Salı
Eğitim saatleri: 10.00 – 14.00
Eğitim içeriği: IASC, Acil Durumlarda Ruh Sağlığı ve Psikososyal Destek Kılavuzu tanıtımı yapılır. Program, insani yardım aktörlerinin iş birliği içinde afet ve acil durumlardan etkilenen toplulukların  ruh sağlığını ve bütüncül iyi olma halini korumaya ve iyileştirmeye yönelik çalışmaların kalitesini ve hesap verebilirliği arttırmaya odaklanır.
Kayıt linki: https://forms.gle/1FyuSfZJBdb4qRSF7

 

 

Ekolojik Arıcılık ile #ArılarıYaşatalım

“Arıları Yaşatalım”, arı ürünlerinden faydalanan insana değil, arıların bütüncül faydasına odaklı bir proje. Doğada var olan sorunların, ekolojik dengenin bozulmasının ilk göstergelerinden biri, bölgedeki arı nüfusunun olumsuz etkilenmesidir. Küresel iklim değişikliği, çevre kirliliği, insan baskısı altında doğal alanların azalması arıları zayıflatır, hastalıklara açık hale getirir. Buna bir de çiftçi ve arıcıların zaman zaman hatalı ve gereksiz yere kullandığı sentetik kimyasallar, kovana/koloniye yapılan aşırı ve gereksiz müdahaleler eklendiğinde, arıların ne kadar ciddi bir tehlikeyle karşı karşıya olduğu anlaşılabilir.

Arılar Ölüyor Mu?

2007’de ekoloji dünyası büyük arı ölümleriyle şok geçirdi, bunların büyük çoğunluğu arıların tamamen kaybolduğu Koloni Çöküş Sendromu (CCD) idi. Türkiye’de kovan kaybı konusunda çok güvenilir istatistikler bulunmamakla birlikte, Uludağ Üniversitesi arı kayıplarının yüzdesi hakkında % 10-20’den % 70’e yükseldiği şeklinde bir bilgi paylaştı ve bu endişe verici bir oran.

Arıları Kurtaran Çözümler

Sağduyulu eylemler, dünya arılarını eski haline getirebilir ve koruyabilir. İşte güçlü bir başlangıç:

1. En tehlikeli yedi pestisiti yasaklayın.
2. Tozlayıcıların sağlığını doğal yaşam alanlarını koruyarak koruyun.
3. Ekolojik tarımı yeniden canlandırın.

Ekolojik, organik tarım yeni bir şey değildir. İnsanlık tarihinde tarımın en çok yapıldığı yol budur. Ekolojik tarım, büyük tek tip alanlardan kaçınarak ekosistem çeşitliliğini koruyarak böcek hasarına karşı direnir. Ekolojik tarım zemin besinlerini doğal gübreleme sistemleri ile eski haline getirir, rüzgâr ve su erozyonundan kaynaklanan toprak kaybını önler, pestisit ve kimyasal gübrelerden kaçınır.

Ekolojik tarım, arı popülasyonlarını ve daha sağlıklı arıları yeniden canlandırarak, tozlaşmayı geliştirir ve bu da ürün verimini geliştirir. Ekolojik tarım, doğal ekosistem hizmetlerinden, su filtrasyonu, tozlaşma, oksijen üretimi, hastalık ve zararlı kontrolünden yararlanmaktadır.

Detaylı bilgi ve daha fazlası için tıklayın

Türkiye’nin “Biyolojik Çeşitlilik Haritası” Oluşturuldu

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 2013’te başlattığı Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Envanter ve İzleme Projesi kapsamında, yaklaşık 852 bin 644 koordinatlı noktada 13 bin 409 bitki ve hayvan türünün tespiti yapıldı.


Ülkemiz insanların gıda güvenliği için yaşamsal kaynakların sahibi bir ülke olarak dünyanın şanslı ülkelerinden birisidir ve bu önemli zenginliği gelecek nesillerin refahı için akılcı bir şekilde koruma ve kullanma sorumluluğunu taşımaktadır. Çünkü, Avrupa-Sibirya, Akdeniz ve İran-Turan olarak isimlendirilen üç biyocoğrafik bölgeye ve bunların geçiş zonlarına sahip olması ve iki kıta arasındaki köprü konumu nedeniyle iklimsel ve coğrafik özelliklerin kısa aralıklarla değişmesi sonucu Türkiye biyolojik çeşitlilik açısından küçük bir kıta özelliği kazanmıştır. Türkiye, orman, dağ, step, sulak alan, kıyı ve deniz ekosistemlerine ve bu ekosistemlerin farklı formlarına ve farklı kombinasyonlarına sahiptir.

Bu olağanüstü ekosistem ve habitat çeşitliliği beraberinde önemli bir tür çeşitliliğini getirmiştir. Ilıman kuşakta bulunan ülkelerin biyolojik çeşitliliği bakımından karşılaştırıldığında, hayvan (fauna) biyolojik çeşitliliğinin ülkemizde oldukça yüksek olduğu göze çarpmaktadır. Veri eksikliğine rağmen tanımlanan canlı türleri içinde en büyük rakamı omurgasızlar grubu oluşturmaktadır. Omurgasız hayvan türü sayısı yaklaşık 19.0000’dir ve bunlardan yaklaşık 4000 tür/alttür endemiktir. Bugüne kadar belirlenen toplam omurgalı hayvan türü sayısı 1500’e yakındır. Omurgalılardan, 70’i balık türü olmak üzere 100’ün üzerinde tür endemiktir. Alageyik ve sülünün anavatanı Anadolu’dur. Ülkemizin dünyanın iki büyük kuş göç yolu üzerinde olması, kuşların beslenme ve üreme alanı olarak önemini artırmaktadır.

Türkiye’nin, bitki (flora) türleri bakımından sahip olduğu zenginliği anlamak için, Avrupa kıtası ile karşılaştırmak yeterli olacaktır: Tüm Avrupa kıtasında 12500 açık ve kapalı tohumlu bitki türü varken, sadece Anadolu’da bu sayıya yakın (yaklaşık 11707) tür olduğu bilinmektedir. Bunların yaklaşık üçte biri Türkiye’ye özgü (endemik) türlerdir. Coğrafi k bölgelerden, Doğu Anadolu ve Güney Anadolu bölgeleri; Bitki Coğrafyası Bölgelerinden ise İran-Turan ve Akdeniz bölgeleri endemik bitki türleri bakımından zengin olanlarıdır.

Haritaya ulaşmak için tıklayın

Kitabın Türkçe versiyonu için tıklayınız.

Kitabın İngilizce versiyonu için tıklayınız.

Sosyal Girişimcilik ve Dayanışma Ekonomilerine Yönelik Eğitim

Japonya Hükümeti tarafından finanse edilen ve UN Women ortaklığında yürütülen MUDEM İzmir Kadın Dayanışma Merkezi’mizin, Aralık ayı itibariyle Genç İşi Kooperatif uygulayıcılığıyla “Sosyal Girişimcilik ve Dayanışma Ekonomilerine Yönelik Eğitim” düzenleyeceğini bildirmekten mutluluk duyarız. Eğitim 15-45 yaş arası tüm kadın ve kız çocuklarının katılımına açıktır ve çevrimiçi olarak Zoom uygulaması üzerinden gerçekleştirilecektir.

Katılım için lütfen kayıt formunu doldurunuz: https://forms.gle/v3KhQ2F4zpmPJ3dB8
Detaylı bilgi almak için telefon numaramız: +90 549 635 20 96


بصفتنا مركز التضامن النسائي مودم ازمير ، يسعدنا أن نعلن أننا سننظم “تدريبًا لريادة الأعمال الاجتماعية واقتصاديات التضامن” كجزء من مشروع “زيادة مرونة النساء والفتيات السوريات والمجتمع المضيف” ، الذي تموله حكومة اليابان ، بالشراكة مع هيئة الأمم المتحدة للمرأة. . التدريب مفتوح لجميع النساء والفتيات اللواتي تتراوح أعمارهن بين 15 و 45 عامًا وسيُعقد عبر الإنترنت عبر تطبيق برنامج الزوم .
يمكنكم تسجيل الطلب عن طريق ملء النموذج من خلال النقر على الرابط التالي : https://forms.gle/v3KhQ2F4zpmPJ3dB8
للحصول على معلومات مفصلة ، عليكم الإتصال على الرقم التالي:
+90 549 635 20 96″

Sürdürülebilir Tarım İlkeleri Webinarına Davetlisiniz

Herkes için sağlıklı, güvenilir ve daha iyi gıda hedefi doğrultusunda gıda sistemlerinde değişimi hızlandırmak amacıyla kurulan“ Sürdürülebilir Gıda Platformu” çalışmalarına devam ediyor.

Bugünün gıda ile ilgili sorunlarına sorumlu üretim-tüketim hedefi ile öncülük etmeyi amaçlayan platform, gerek gıda sektörü gerekse gıda sektörünün tüm paydaşları ile bir araya gelerek daha iyi gelecek için işbirliği  içinde çalışmalar gerçekleştirmektedir.

https://surdurulebilirgidaplatformu.org

Bu amaçla webinarlar gerçekleştirecek olan SGP platformun ilk webinar konusu ‘’Sürdürülebilir Tarım İlkeleri’’ 22 Aralık ‘ta 14.30-15.30 saatleri arasında gerçekleşiyor.

Kayıt için tıklayın

Ücretsiz Online Satranç Kursları

Udemy tarafından sağlanan bu ücretsiz satranç dersleri ile;

  • Satranç takımı malzemelerini tanıyabilecek
  • Satranç tahtasına hakim olabilecek
  • Satranç taşları dizilişini hızlı ve hatasız yapabilecek
  • Satranç taşlarının özelliklerini bilerek, hareketlerini doğru yapabilecek
  • Şah mat yaparak satranç oyunu kazanabilecek
  • Zevkle satranç oynayabileceksiniz

Derslere ulaşmak için tıklayın

Avrupa’daki Kültürel Mirasları Keşfedin

Avrupa müzeleri, galerileri, kütüphaneleri ve arşivlerinin dijitalleştirilmiş koleksiyonlarında ilham verici sanatı, sanatçıları ve hikayeleri keşfedin.

Europeana, aradığınızı bulmanıza yardımcı olacak gelişmiş arama ve filtre araçlarıyla milyonlarca kitap, müzik, sanat eseri ve daha fazlasına erişim sağlar.

Eserlere ulaşmak için tıklayın

ABD Büyükelçiliği Hibe Programı Proje Teklif Çağrısı Yayınlandı

ABD, Türkiye misyonu, ülke geneli hibe programını duyurdu. Program aşağıda yer alan temalarda sunulacak projelere fon imkanı sunabilecek:

  • Ortak Güvenliğin Desteklenmesi
  • Ekonomik Refahın Güçlendirilmesi; İnovasyonun & Girişimciliğin Teşviki ve Dijital Ekonominin Güçlendirilmesi
  • Demokratik Değerlerin Pekiştirilmesi
  • Türk-Amerikan İlişkilerinin Güçlendirilmesi

Program 23 Kasım 2020 tarihi itibarıyla açılmış olup, başvurular 29 Ocak 2021, Türkiye saati ile 17:00’a kadar gerçekleştirilmelidir.

Program hakkında resmi duyuru aşağıda yer almaktadır:


Key Strategic Policy Themes for Mission Turkey’s Grants Program

U.S. Mission Turkey announces its country-wide grants program. Funding is available to support projects that address one or more of the following key bilateral themes:

Support Shared Security
Projects for consideration in this category should support and advance cooperation between the United States and Turkey in efforts to counter terrorism, address transnational crime, promote the role of women in peace and security, and increase cooperation in the eastern Mediterranean.

Strengthen Economic Prosperity, Promote Innovation, Foster Entrepreneurship, and Improve the Digital Economy
Proposals in this category may include, but are not limited to, entrepreneurship training; small-and-medium enterprise (SME) planning; teaching marketing and outreach techniques; fostering research and development/innovation; and advancing awareness of and adherence to labor rights and laws. Proposals are welcome that strengthen the open and dynamic digital economy and that highlight sectors with growth potential such as local tourism/hospitality, value-added agrobusiness, innovative agricultural technology/practices, and inclusive financial services. These projects could include the utilization of cloud-based technology to meet local needs, training on the importance of the free flow of data, and improving the data literacy of citizens to take advantage of publicly-available information. Proposals are welcome to increase cooperation between U.S. and Turkish scientists and industry, particularly in the fields of agricultural technology innovation, green technology applications, mitigating pollution and climate impacts on the blue economy, and efforts to address Covid-19. Proposals that partner with U.S. private sector firms to strengthen business-to-business relationships and those that harness the Turkish-American diaspora’s knowledge, experience, and investment resources to spur growth in economically disadvantaged regions across Turkey are welcome.

Reinforce Democratic Values
Proposals in this area should reinforce respect for international human rights norms within Turkey, counter gender-based violence, support LGBTI rights, promote the rule of law and freedom of expression, and/or strengthen the capacity of Turkish media and civil society in order to advocate for human rights and freedoms. Programs here may also aim to assist Turkish media consumers in identifying and responding to misinformation and disinformation.

Foster Turkish and U.S. Ties
Proposals for this category should include programs to develop English language teaching/learning that also promote diversity, inclusion, and/or the representation of specific marginalized communities. Proposals are also welcome that promote STEAM education, develop networks between U.S. and Turkish STEAM educators and organizations, and encourage study in the United States. Activities would seek to build personal, educational, and commercial ties between the Turkish and American people and promote a positive understanding of the value of the relationship between the two countries. Proposals aiming to protect and/or restore important cultural and historical sites are also welcome.

Call for Proposals is now OPEN as of November 23, 2020

Call for Proposals will CLOSE on January 29, 2021, 17:00 Turkey Time

Program resmi duyurusu, detaylı bilgi ve başvurular için tıklayınız.