Çarşamba, Mayıs 14, 2025
Engelsiz Filmler Festivali
Ana Sayfa Blog Sayfa 360

Yabancı Bir Dili Rekor Zamanda Nasıl Öğrenirim?

Çoğumuz farklı bir dilde akıcı olma arzusu duyuyor ancak bunu mümkün kılmak için yeterli bilgiyi elde etmekte zorlanıyoruz gibi görünüyor.

Yeni bir dili başarıyla öğrenmenin püf noktası görünüşte sadece gerekli olan kesin karar almak değil, hafızamızda kalıcı olarak öğrendiklerimizin yer etmesi için beynimizi nasıl kullanmaya çalışacağımızdır.

Bu infografik size, birkaç ay içinde önemli ilerleme kaydedebileceğiniz yeni bir dil öğrenmeyi nasıl başlayacağınıza ilişkin temel bilgileri gösterir.

Stanford Üniversitesi, Ücretsiz Sertifikalı Kişisel Başarıya Ulaşma Eğitimi

 

Kişisel ve mesleki yaşamınızda başarıya ulaşmayı öğrenin. Stanford Üniversitesi tarafından verilen bu ders, işletmelerde ve organizasyonlarda çalışan tüm profesyonellere ve kişisel başarıyı elde etme konusunda daha fazla bilgi ve anlayış kazanmak isteyen öğrencilere hitap etmektedir.

 Resmi ALISON Diploma, Sertifika ya da PDF’nize hak kazanabilmek için, bütün dersleri inceleyip tamamlamanız ve ders değerlendirmelerinin her birinde% 80 veya daha fazla puan almalısınız.

Detaylı bilgi ve online kurs için tıklayınız.

BBC Gazetecilik Okulu: Avrupa Birliği’nin Kurumları, İşleyişi, Görevleri

 

Avrupa Birliği, kendine özgü işleyişi olan ekonomik ve siyasi bir ortaklıktır. Belli alanlarda aynı standartları, aynı politikaları ve aynı yasaları uygulama konusunda anlaşmış üye devletlerden oluşur.

AB kurumları ve görevleri

Avrupa Birliği, kendine özgü işleyişi olan ekonomik ve siyasi bir ortaklıktır. Belli alanlarda aynı standartları, aynı politikaları ve aynı yasaları uygulama konusunda anlaşmış üye devletlerden oluşur.

Aldığı kararlar hukukun egemenliği ilkesine dayanır ve birtakım anlaşmalar yoluyla uygulanır. AB siyasi, mali ve hukuki alanlarda oluşturduğu kurumları aracılığıyla çalışır.

Avrupa Birliği Zirvesi (The European Council)

Zirve, Avrupa Birliği üyesi ülkelerin liderleri ile Konsey ve Komisyon başkanlarından oluşur.

Yılda dört defa Brüksel’de toplanan Zirve, Birliğin gelişmesi ve Avrupa’nın bütünleşmesi doğrultusunda öncelikleri ve temel politikaları belirleyen kararlar alır.

AB ile ilgili haber yaparken Zirve’yi (The European Council) Avrupa Konseyi (The Council of Europe) ile karıştırmamak gerekir. Avrupa Konseyi, Avrupa’nın 47 ülkesinin temsilcilerinden oluşur. 1949’da demokrasi ve insan haklarını teşvik etmek amacıyla kurulmuştur.

AB’nin karar alma sürecinden üç organ sorumludur: Avrupa Birliği Konseyi, Avrupa Komisyonu ve Avrupa Parlamentosu.

Avrupa Birliği Konseyi (The Council of the European Union)

Kısaca Bakanlar Konseyi olarak da bilinir. AB üyesi devletlerin hükümetlerinde görev yapan bakanlardan oluşur. Konsey, AB içinde üye devletlerin ulusal çıkarlarının temsil edildiği organdır.

Kural olarak ancak AB Komisyonu tarafından yapılan öneriler konusunda karar alabilir.

Konsey toplantısının konusu neyse – çevre, tarım, ticaret, vb. – üye ülkenin o konuyla ilgili bakanı katılır.

Tartışılan konuya göre bakanlar önerileri oybirliğiyle veya oy çokluğuyla kabul edebilir. Vergi ve savunma gibi konulardaki kararlarda oybirliği şartı aranır.

Avrupa Komisyonu (The European Commission)

Avrupa Komisyonu AB’nin motor gücüdür ve günlük işlerini yürütür. Her üye ülkeyi temsilen, komiser adı verilen toplam 28 üyesi vardır. 1 Temmuz 2014’ten bu yana Komisyona Jean-Claude Junker başkanlık etmektedir.

Komiserler kendi ülke çıkarına göre değil, bir bütün olarak AB çıkarlarını gözeterek hareket etmek zorundadır.

Komisyon AB’nin yeni yasa teklif etme yetkisi olan tek organıdır; ama tekliflerini kabul ettirme gücü yoktur.

Bu, Bakanlar Konseyi’nin ve Avrupa Parlamentosu’nun işidir.

Komisyon’un diğer görevleri şunlardır:

  • AB politikalarını ve bütçesini denetleyip uygulamak
  • Avrupa Adalet Divanı ile birlikte AB yasalarının üye ülkelerde uygulanmasını sağlamak
  • Başta uluslararası ticaret ve iklim değişikliği alanında olmak üzere AB’yi uluslararası arenada temsil etmek.

Avrupa Parlamentosu (The European Parliament)

Avrupa Parlamentosu (AP), AB’nin doğrudan seçimle göreve gelen tek organıdır. Parlamenterler beş yıllığına seçilir. AP 750 parlamenter ve bir başkandan oluşur. Hangi üye devletin kaç parlamenter ile temsil edileceği üye devletlerin nüfusuna göre tespit edilir.

Brüksel ve Strazburg’da merkezi olan AP’nin gücü giderek artmıştır. Üye ülkelerde hayatı önemli ölçüde etkileyen kararlar alıyor. AP üyeleri sağlık, çevre, aile yaşantısı, istihdam, bazı hizmetlere ne kadar ücret ödeneceği gibi konularda karar veriyor.

Bakanlar Konseyi’nin olduğu gibi AP’nin de yasama yetkisi vardır. Ancak önerilerin yasalaşması için iki kurumun ortak kararı gerekir. Bu kurumların kendisi yasa önerisinde bulunamaz. Bu, Avrupa Komisyonu’nun işidir.

Yasamanın yanı sıra AP’nin iki sorumluluk alanı daha vardır:

  • AP milletvekilleri AB bütçesini onaylama yetkisine sahiptir. AP Başkanı imzalamadan bütçe yürürlüğe giremez.
  • Parlamento’nun ayrıca Komisyon başkanını ve üyelerini onaylama veya reddetme de dahil olmak üzere diğer AB kurumlarını denetleme yetkisi vardır.

AP ile ilgili haber yaparken akılda bulundurulması gereken hususlar şunlardır:

  • Ulusal parlamentolardaki gibi iktidar ve muhalefet olgusu yoktur.
  • AP parlamenterleri ülkelerine göre değil, siyasi görüşlerine göre grup oluştururlar.
  • AP’de yedi siyasi grubun yanı sıra bir de küçük bağımsızlar grubu vardır.

AP başkanı iki buçuk yıl görev yapar.

Kaynak: BBC Türkçe

Sosyal Bilimciler için Ufuk 2020 Programı’ndaki Araştırma Fırsatları

Ufuk 2020 Programında sosyal bilimler giderek yatay bir alan haline gelmiş ve bu çerçevede pek çok alt program altında sosyal bilimcilerin faydalanabileceği araştırma fırsatları doğmaya başlamıştır. Bu kapsamda, TÜBİTAK Ulusal Koordinasyon Ofisi’nin de ortağı olduğu Net4Society Projesi tarafından Avrupa Birliği Ufuk 2020 Programı’nın 2016 ve 2017 yıllarında açılacak çağrılarda sosyal bilimcilerin başvurabileceği başlıklar ile ilgili önemli bir çalışma hazırlanmıştır.

Çalışmaya ulaşmak için tıklayınız.

”Dernek Nasıl Kurulur?” İnfografiği

İstanbul Bilgi Üniversitesi Sivil Toplum Çalışmaları Merkezi tarafından hazırlanan ”Dernek Nasıl Kurulur?” İnfografiğine ulaşmak için tıklayınız.

AB-ilan.com Stajyer Arıyor

 

Üniversitelerin Avrupa Birliği, Uluslararası İlişkiler ya da İletişim bölümlerinde okuyan, yeni mezun ya da yüksek lisans öğrencisi Avrupa Birliği ve medya alanında kariyer yapmak isteyen, haber araştırması yapmayı seven, Avrupa Birliği’ndeki gelişmelerini yakından takip eden ve AB projelerine ilgi duyan stajyer takım arkadaşları arıyoruz. Staj süresi 1 aydır.

Daha önce başvuru yapan adayların değerlendirmeye alınabilmesi için tekrar başvuruda bulunması gerekmektedir.

Gönüllü stajyerler

Aranan özellikler:

– Haftanın en az 3 günü staja devam edebilecek,

– Üniversitelerin Avrupa Birliği, uluslararası ilişkiler ya da iletişim bölümlerinde okuyan, yeni mezun ya da yüksek lisans öğrencisi,

– AB konularında bilgili, Avrupa Birliği ve/veya medya alanında kariyer yapmak isteyen,

– AB Projelerine ilgi duyan,

– Haber araştırma ve yazma konusunda istekli,

– Türkçeye hakim,

– İyi derecede İngilizce bilen,

– İnternet içerik yönetim sistemleri ve sosyal medyaya ilgi duyan,

– Takım çalışmasına uyumlu, insan ilişkileri ve iletişimi kuvvetli olan,

– Kendi başına yol alabilen ve analitik düşünebilen,

– Öğrenmeye ve kişisel gelişime açık,

– Ankara’da ikamet eden,

stajyerler aramaktayız.

İş tanımı

– Avrupa Birliği konularında gelişmeleri, reform süreci ve STK faaliyetlerini izlemek,

– Hibeler, projeler, gençlik programları ve eğitimler hakkında haber hazırlamak,

– AB konularında yayınları taramak, araştırma yapmak,

– AB proje partnerlerimiz ve çözüm ortaklarımızla yazışmalar ve görüşmeleri sürdürmek,

– Yeni proje önerilerine katkı sağlamak,

– AB-ilan.com tarafından düzenlenen uzmanlık eğitimlerine katkı sağlamak,

– AB-ilan.com’un  yürüttüğü diğer ulusal/uluslararası çalışma ve projelere destek olmak.

İlgilenen adaylar, aranan özelliklere sahip olduklarını gösterir, özgeçmişlerini,  S-052017 referans numarası başlığı ile [email protected] e-posta adresine göndererek başvuruda bulunabilirler.

AB-ilan.com / AB Akademi

Tahran Cad. 6/5 Kavaklıdere/Ankara

0312 417 93 45

BBC Gazetecilik Okulu: Gerçeklik ve Doğruluk

 

Gerçeklik ve doğruluk gazeteciliğin temel değerlerinden biridir. Sadece doğrulanabilir ‘olguları’ doğru ve nesnel olarak sunmanızı değil, haberinize konu olan kişilerin görüşlerini de doğru aktarmanızı, görüşlerle olgular arasında net bir ayrım koymanızı gerektirir.

Doğruluk, gazeteci olarak itibarınızın temelini oluşturan bir değerdir.

Eğer okuyucularınız, dinleyicileriniz veya izleyicileriniz olayların eksiksiz bir anlatısını sunduğunuz konusunda güven duymuyorsa en temel standartları bile sağlayamıyorsunuz demektir.

Bir gazeteci olarak, izleyicilerinizle gizli bir sözleşmeniz vardır; siz onların aramaya zaman bulamadığı veya erişimlerinin olmadığı konuları görür ve bilgi toplarsınız. O konuları bulunca da bulduklarınızı izleyicilerinize haber verirsiniz.

Onlardan, söylediklerinizin gerçekliğini kontrol ettiğiniz ve onlara yanlış bilgi vermeyeceğiniz konusunda size güvenmelerini istersiniz.

Siz de onları kandırmayacağınıza dair söz vermişsinizdir.

Sosyal bağlantılar vasıtasıyla çalışmalarınıza izleyicilerinizi katıyor olabilirsiniz; onlardan deneyim ve yeteneklerini sizinle paylaşmalarını isteyebilir,  bazen belgelere uzun uzun bakmak gibi zaman alan işleri yapmada onlardan yardım bekleyebilir, resmi açıklamalarla kendi açıklamaları arasında karşılaştırma yapmalarını isteyebilirsiniz.

Bu gibi durumlarda bile izleyicilerinizi/okuyucularınızı kandırmama sorumluluğunuz vardır.

Siz bir gazeteci olarak, haberlerin yaratıcısı, topladığınız ve paylaştığınız bilginin muhafızı sayılırsınız. Sosyal bağlantılar vasıtasıyla elde edilen bilgiyi kullandığınızda bu bilginin “özgün” olduğunu, bu sebeple de “hakikatin” o kadar önem taşımadığını öne sürmek yeterli değildir.

Elbette ki “hakikat” veya “gerçeklik” çetrefil bir kavramdır ve doğrulukla aynı değildir; örneğin, gerçek olmayan bir olay tamamen doğru ve dikkatli bir şekilde hikaye edilebilir. Kavram olarak “doğruluk”,  “doğrulama”, “dürüstlük”, ve “titizlik” gibi bağlantılı diğer kavramlarla da birlikte anılır.

Belki de “gerçeklik ve doğruluğu”,  “kandırmama sorumluluğu” olarak adlandırmak gerekir. Ne de olsa, çoğumuz kandırılmanın ya da yanlış yönlendirmenin ne olduğunu ve bizi oyuna getirmemek için özel çaba sarf etmeyen insanlara güvenmeyi bırakmamız gerektiğini biliriz.

Doğruluk

“Gerçeklik” ve  “olgular” ile “fikirler” arasındaki fark hakkında kişisel görüşünüz ne olursa olsun, “doğruluk” oldukça basit bir kavramdır: Doğruluk sadece olayları veya gerçekleri- örneğin birinin ismi, doğum tarihi- nesnel bir şekilde doğrulamak değil, haberini yaptığımız kişilerin görüşlerini de doğru şekilde haberleştirmeyi gerektirir.

Diyelim ki, haberinizde okuyucularınıza, “Belediye başkanı dinleyicilere başkentin ülkenin sanatsal ve kültürel santralidir” dediğini söylediniz veya yazdınız.

Bu durumda iki türlü muhtemel doğru olmama hali vardır.

Bu durumda doğrulanabilir olguların yanlış olması mümkündür. Belki de siz belediye başkanının görüşünü yanlış anlıyor veya yanlış temsil ediyor olabilirsiniz.

Konuşan kişi belediye başkanı mıdır? Gerçekten bir konuşma yapmış mıdır? Yoksa siz bu bilgiyi size gelen bir basın bülteninden mi aldınız?  Belediye başkanı bilfiil haberde yer verdiğiniz sözleri söylemiş midir?

Bazen gazetecilerin bu tür basit olguları bile yanlış anlamaları çok şaşırtıcıdır. Ama bu tür hatalar size duyulan güveni ve itibarınızı hızla zayıflatır.

Görüşleri haberleştirirken de çok dikkatli davranmanız gerekir. Yaptığınız haber belediye başkanının demek istediğini doğru bir biçimde mi yansıtmaktadır?  Belediye başkanı şaka yapıyor ya da etkiyi artırmak için bir konuyu kasıtlı olarak abartıyor olabilir mi?

Bu yüzden, bir görüşü yansıtırken yaptığınız alıntıların, aktarılan görüşün haberin genel havasını yansıttığından emin olun.

Alıntı yaparken onu bağlamından farklı bir yere yerleştirmek ya da önemli bir vasfını dışarıda bırakmak hiçbir zaman kabul edilemez. Kullandığınız kelimeler eksiksiz olsa bile, hayati bir özelliği, bilgiyi dışarıda bırakarak bilgiyi çarpıttığınız için bu kelimelerle ilettiğiniz anlam doğru olmayacaktır.

Bir gazeteci olarak mesleğiniz, objektif olarak doğrulanabilen unsurları tespit etmeyi ve bunların kesin “olgular” olduğunu net bir şekilde okurlarınıza ifade etmeyi gerektirir. Görüşlerle olgular arasında da net bir ayrım koymanız gereklidir.

Bilgideki boşluklar

Gazeteci olarak ayrıca göreviniz, hikayenizdeki açıklıkları, boşlukları tespit etmektir. Yazdığınız haberde bulunması gereken belli başlı olgular var mı? Belediye başkanı örneğine geri dönecek olursak, başkanı izleyenler konuşmaya güldüler mi, yuhaladılar mı, yoksa şaşkın bir sessizlikle mi dinlediler?

Haberinizde olmayan hangi olgular bariz olarak göze çarpıyor?

Haberinizde farklı görüşler temsil ediliyorsa, bu görüşlerden hangisine ne kadar önem vereceksiniz?

Eğer bir etkinlikte ortada açık bir fikir birliği görülüyorsa bu gerçek bir konsensüse mi işaret ediyor yoksa sizin karşı görüşlere rastlamadığınıza mı?

Hataları düzeltmek

Hataları kabul etmeniz ve farkına varır varmaz düzeltmeniz gerekir.

Gazetecilik, hataları kabul etmekten imtina etmek gibi kötü bir şöhrete sahiptir.

Ama izleyicilerin beklentileri açıktır: Yanılmazmış gibi yapan medya kurumları yerine, hatalarını kabul eden ve düzelten haberci kurumlara daha çok güvenirler.

İzleyicilerinize olayları doğru ve gerçekçi bir biçimde aktarma göreviniz olduğu kadar, hata yaptığınızda da bunu onlara söylemek sizin ahlaki görevinizdir.

Özellikle internet ortamında hataları düzeltmek mutlak surette önemlidir, çünkü burada haberler esas tarihleri geçtikten sonra bile dolaşımda olmaya devam eder.

Doğruluğa dikkat etmemek adaletsizlik, haksızlık gibi şikâyetlere yol açabileceği gibi, iftira veya hakaret gibi konulara bulaşmanıza da yol açabilir.

Bir hatayı düzeltmenin en iyi yolu, yapılanı düzeltmek kadar neyin yanlış olduğunu söylemekten geçer.

Kaynak: BBC Türkçe

BBC Gazetecilik Okulu Mobil Cihazlara Haber Yazmak

 

Mobil cihazlar için haber yazmak ayrı bir beceri gerektirir. Sınırlayıcı unsurlardan biri ekranın küçüklüğüdür. Bu nedenle yazı tarzınızı bu özelliğe göre uyarlamanız, yazınızı kısa tutmanız önem taşır.

Kısa yazmak önemli

Artık insanlar mobil durumda olduklarında da cep telefonu ve tablet gibi taşınabilir cihazlarla haberleri takip etmek istiyor.

Çok fazla vakitleri olmadığı gibi ekranları da sınırlı boyutta.

Bu nedenle bu cihazlara içerik hazırlarken bu özellikleri akılda tutmak gerekiyor.

Mobil cihazlar için haber yazmak ve materyal hazırlamak ayrı bir beceri gerektirir.

Bu cihazların en iyi özelliği, taşınabilir olmaları ve esneklik sağlamalarıdır.

Fakat bunları en iyi şekilde kullanabilmek için sınırlılıklarını da anlamak önemlidir.

Yukarıda da değinildiği gibi sınırlayıcı unsurlardan biri ekranın küçüklüğüdür.

Bu nedenle yazı tarzını bu özelliğe göre uyarlamak önem taşır.

İnsanlar cep telefonlarında ya da tablette kısa ve hızlı yoldan bilgi edinmek ister.

Yazınızı kısa tutun. Her kelimeyi tartın. Hikâyeyi bütünlüklü olarak anladıktan sonra yazmaya başlayın.

Böylece kelimelerle oynamanız ve doğru kelimeleri seçmeniz mümkün olacaktır.

Kaynak: BBC Academy

AB Müzakereleri Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

0

10 yıl önce bugün Türkiye ve AB arasında katılım müzakereleri başladı. Türkiye’nin katılım müzakerelerinde şu ana kadar 14 fasıl müzakerelere açılmış, bir tanesi geçici olarak kapatılmıştır. En son, 22. Bölgesel Politika ve Yapısal Araçların Koordinasyonu Faslı 5 Kasım 2013 tarihinde müzakereye açıldı.

AB müzakere süreci hakkında “Sıkça Sorulan Sorular”a ulaşmak için:

Kaynak: Yerelde AB

Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Bir Yazım Rehberi

Kadir Has Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet Ve Kadın Çalışmaları Merkezi, Türkçe ve İngilizce konuşma ve yazı dillerinde toplumsal cinsiyete daha duyarlı ifadeler kullanılması amacıyla dikkat edilmesi gereken hususların derlediği bir rehber hazırladı.

“Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Bir Yazım Rehberi” ne İngilizce ve Türkçe olarak bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz.